Hiç Geçmeyen Burun Akıntısı Neden Olur? (Ve Benim Bunu Yaşarken Kendimle Dalga Geçmem)
İzmir’de yaşıyorum, 25 yaşındayım. Bunu yazarken “Burun akıntısı” gibi bir konuyu mizahi şekilde ele almanın bana ne kadar uygun olacağını sorguluyorum. Ama sonra düşündüm, neden olmasın? Çünkü burun akıntısı gibi can sıkıcı bir şey, aslında hayatın ne kadar beklenmedik, tuhaf ve bazen komik olduğunu hatırlatıyor. Özellikle de hiç geçmeyen burun akıntısının sizi resmen bir “öksürük ve sümük makinasi”na dönüştürdüğü o anları hatırlayınca… Evet, bu yazı tam olarak o anlar için! Peki, hiç geçmeyen burun akıntısı neden olur? Gelin, bunu anlamaya çalışalım ama öncelikle bir şeyin altını çizmem gerekiyor: Burun akıntısı, tam anlamıyla “akıyor” derken o kadar doğal bir şekilde akmaz. Hayat bazen insanı, burun akıntısının hayatının bir parçası olacağı bir noktaya getirir, ve maalesef ben de o noktadayım.
Burun Akıntısının Hep Bize Mi Olduğunu Düşünürüz?
Şimdi, hepimizin başına gelmiştir: Ne zaman burnumuz akmaya başlasa, ilk tepkimiz “Neden ben?” olur. Hani o burnunuzu silip “Kim bilir, ofisteki klima yüzünden” diyerek içten içe bir teselli ararsınız. Ama bir noktada, o soruya cevap vermek zorlaşır. Cevap: “Çünkü herkesin burnu akıyor, benimki daha fazla akıyor.” Cidden, bazen öyle olur ki, burun akıntısı bir noktada kimliğinizin bir parçası olur. Arkadaşlarınız sizi tanıyacaksa, ilk akıllarına gelecek şey: “Ha, burun akıntısı olan çocuk”tır. Yani, bir şeyin “gibi” olmasından korkuyorum; bir de o çok kötü anlar vardır. Mesela ofisteyken burnumun akmaya başladığını fark ettiğimde içimden şöyle bir diyalog geçer:
Ben: “Aa, bu ne şimdi, neden hep ben?”
İç sesim: “Daha fazla düşünme, sadece çıkarıp çözüme odaklan.”
Ben: “Ama ben buna artık alışamadım.”
İç sesim: “Tamam, ama kimseye burun akıntısının fiziksel zorluklarından bahsetme, herkes seni deli sanacak.”
Hiç Geçmeyen Burun Akıntısının Olası Sebepleri
Bir kez daha soruyorum: Hiç geçmeyen burun akıntısı neden olur? Şimdi, burnunuz sürekli akarken, nedenini anlamak için belki de biraz daha derine inmelisiniz. Belki de ciddi bir şeyler vardır, kim bilir? O zaman hadi hep birlikte “neden?” sorusunun cevabını biraz daha bilimsel bir bakış açısıyla inceleyelim:
1. Alerjik Rinit: Aaaa, Peki Hangi Ağaç, Hangi Çiçek, Kim Burada?
İzmir’de yaşamanın getirdiği en büyük avantajlardan biri (evet, avantaj diyorum!) sürekli alerjik rinit yaşamak. Evet, doğru okudunuz, her mevsimde burun akıntım var. Kimi zaman öyle olur ki, sabah kalktığınızda yatak odamda bir çiçek, bir ağaç, bir bitki değil ama bir “toz bulutu” sizi karşılar. Gerçekten burun akıntısının “gelişmiş versiyonu” için buradayız! Örneğin, geçen yaz sıcak bir günde sokakta yürürken “Acaba bugün neden burnum akıyor?” diye düşündüm. Sonra aklıma geldi: “Sürekli polenlere karşı alerjim var, ne bekliyordum ki?”
2. Soğuk Algınlığı: O İnatçı Yoldaş
Soğuk algınlığı, o kadar inatçı bir dost ki, insanı neredeyse yıllarca takip edebiliyor. Yani, burun akıntısı da başlıyor, sonrasında öksürük ve boğaz ağrısı… Ama en ilginç tarafı, burun akıntısının geriye gitmesi bir yanda, bir türlü tam olarak iyileşememeniz. Ne zaman iyileşmeye çalışsanız, bir daha bir soğuk algınlığı geliyor. Hani o “soğuk algınlığına mı yakalandım, yoksa başka bir şeye mi?” sorusunun cevabını bulamıyorsunuz. Yani, bu soruya hala cevap bulamadım. Ama belki de biraz bana çektiği acılardan dolayı, soğuk algınlığı “burun akıntısının abisi” olmaya karar vermiştir.
3. Sinüs Enfeksiyonları: Artık Gerçekten Düşünmek İstediğim Bir Şey
Bu noktada bir duralım. Sinüs enfeksiyonları, burun akıntısının gerçekten ciddi sebeplerinden biridir. Ve evet, bazen burnumuz o kadar akar ki, bu gerçekten başka bir seviyeye geçiyor. Yani, burun akıntısı, sadece “benim boğazımda takılı kalan biraz sümük” olmaktan çıkıp, sinüslerinize sızarak başınıza bela olabilir. Eğer burun akıntınız bir hafta boyunca geçmiyorsa, ciddi bir durum olabilir. Ama tabii, ben her zaman kolay yolu tercih ediyorum, “Hayır, kesinlikle sinüs enfeksiyonum yok, sadece biraz fazla klima var.”
Sonuç Olarak, Burun Akıntısı… Yine Buradayız!
Hiç geçmeyen burun akıntısı, hayatta en sinir bozucu şeylerden biridir, ama bir yandan da tam anlamıyla hayatın tuhaf ve komik bir yönünü oluşturur. Kimse burnunun akmasını sevmez, ama hepimiz o noktada bir şekilde karşılaşıyoruz. O yüzden, burun akıntısının neden olduğu bu “sümüksü” durumla barışmaya çalışalım. Sonuçta, bu da hayatın bir parçası. Gerçekten de, kimi zaman burnunuz akarken gülmek gerekiyor. Çünkü bir bakmışsınız, aynı anda burnunuz akarken espri yapıyorsunuz. Hem kim bilir, belki bir gün bu yazıyı okurken burnunuz akıyordur!